نتائج البحث

MBRLSearchResults

mbrl.module.common.modules.added.book.to.shelf
تم إضافة الكتاب إلى الرف الخاص بك!
عرض الكتب الموجودة على الرف الخاص بك .
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
أثناء محاولة إضافة العنوان إلى الرف ، حدث خطأ ما :( يرجى إعادة المحاولة لاحقًا!
هل أنت متأكد أنك تريد إزالة الكتاب من الرف؟
{{itemTitle}}
{{itemTitle}}
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
وجه الفتاة! هناك خطأ ما.
أثناء محاولة إزالة العنوان من الرف ، حدث خطأ ما :( يرجى إعادة المحاولة لاحقًا!
    منجز
    مرشحات
    إعادة تعيين
  • الضبط
      الضبط
      امسح الكل
      الضبط
  • مُحَكَّمة
      مُحَكَّمة
      امسح الكل
      مُحَكَّمة
  • السلسلة
      السلسلة
      امسح الكل
      السلسلة
  • مستوى القراءة
      مستوى القراءة
      امسح الكل
      مستوى القراءة
  • السنة
      السنة
      امسح الكل
      من:
      -
      إلى:
  • المزيد من المرشحات
      المزيد من المرشحات
      امسح الكل
      المزيد من المرشحات
      نوع المحتوى
    • نوع العنصر
    • لديه النص الكامل
    • الموضوع
    • بلد النشر
    • الناشر
    • المصدر
    • الجمهور المستهدف
    • المُهدي
    • اللغة
    • مكان النشر
    • المؤلفين
    • الموقع
174 نتائج ل "Turkish language Grammar"
صنف حسب:
A Student Grammar of Turkish
A Student Grammar of Turkish is a concise introduction to Turkish grammar, designed specifically for English-speaking students and professionals. Written with the needs of the learner very much in mind, it sets out the grammar of the language in a clear and jargon-free style. The book not only explains the fundamentals of the grammar, but also tests students' understanding in an interactive way with more than 200 exercises. Key grammar points are summarised in tables and there are numerous illustrative examples. A list of grammatical terms used in the book and a key to all the exercises are also provided. This essential grammar and exercise book can be used as a supplement for students studying the language, with a dual function as a reference guide to look up grammar points, and as a resource from which exercises can be set and language skills practised.
Second Language Acquisition of Turkish
This book brings together the findings of current studies on the second language (L2) acquisition of Turkish, an Altaic language with more than 140 million native speakers around the world. There is now a growing interest in learning and teaching Turkish as an L2, both in and outside Turkey. Coordinated efforts to produce theoretical and empirical work on the acquisition and teaching of L2 Turkish are therefore an urgent need. The compilation in this volume offers eleven L2 studies that explore the representation and/or processing of various linguistic properties in different domains of grammar (phonology, morpho-syntax, pragmatics) and their interfaces. All studies involve adult L2 Turkish learners with various first-language backgrounds at different proficiency levels. With extensive discussions on theoretical and pedagogical issues, this title will appeal to an international readership that includes L2 Turkish researchers, materials designers, and teachers.
YAY AYRAÇ, EĞİK ÇİZGİ VE KESME İŞARETİNİN YENİ VE ORTAK KULLANIM YERİ
Türkçenin yazılı ilk metinlerinden beri bazı noktalama işaretleri kullanılmıştır. Batılı anlamda noktalama işaretleri Şinasi ile birlikte Türkçedeki yerini almıştır. Noktalama işaretlerinin süreç içerisinde, isim ve kullanım yerlerinde bazı deǧişiklikler olmuştur. Hatta noktalama işaretlerine yeni kullanım yerleri eklenmiştir. Sosyal medya kullanımının artması ve yazılı anlatımda dikkat çekme arzusu yazım ve noktalamada yeni kullanım ve uygulamaları ortaya çıkarmıştır. Bu uygulamalardan biri de tunç kafiyeye benzerliǧinden dolayı / iç içe kelime olarak adlandırılabilecek bir kelime içerisindeki diǧer kelimeyi belirtmek için kullanılan noktalama işaretleridir. \"Y'aramızda kalsın.\" cümlesinde olduǧu gibi yaramızda ve aramızda kullanımlarını vurgulamak için \"y\" harfinden sonra kesme işareti yanında eǧik çizgi ve yay ayraç kullanılabilmektedir. Yeni yeni ortaya çıkan bu kullanım şekli Türkçenin ifade zenginliǧine bir katkı olarak düşünülmektedir. Türkçedeki noktalama işaretlerinin deǧişim ve gelişimine çalışmanın ilk bölümünde deǧinilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde kaynak tarama yöntemi ile yeni kullanımın farklı alanlardaki örneklerine, sonuç bölümünde de deǧerlendirme ve önerilere yer verilmiştir.
The Adaptation of Developmental Sentence Scoring and Index of Productive Syntax to Turkish
Purpose: Language sampling analysis (LSA) plays an important role in evaluating language skills; hence, the study aimed to develop new assessment measures for the LSA in Turkish as alternatives to mean length of utterance (MLU) and the Language Assessment, Remediation and Screening Procedure. With this aim, Developmental Sentence Scoring (DSS) and the Index of Productive Syntax (IPSyn) were adapted to Turkish. Method: Eighty monolingual Turkish children were included in the study, and the age range was from 2;0 to 5;11 (years;months). The children were grouped with 6-month intervals, and each group had an equal number of participants in terms of gender. Their general and language development were tested with standardized tests, and language sampling was recorded during play with farm toys for 15-20 min. Reviewing literature and observing participants' production schemas were created for DSS for Turkish (DSS-TR) and the IPSyn for Turkish (IPSyn-TR) separately, and final versions were determined in consultation with experts. Results: DSS-TR and IPSyn-TR were significantly correlated with standardized tests, and MLU values were statistically significant (p < 0.05). Total scores increased with age; however, grammatical categories did not go up. No difference was observed between genders (p > 0.05). In DSS-TR, the \"sentence point\" did not affect the participants' total scores because of language characteristics (p > 0.05). Finally, DSS-TR and IPSyn-TR were seen to be correlated with each other (p < 0.05). Conclusions: DSS-TR and IPSyn-TR are valid, being correlated with other assessment tools, and reliable, showing a high correlation with other raters, to reflect morphosyntactic skills. Therefore, they both are alternative assessment measures that will be used in LSA and give an opportunity to clinicians to plan their intervention goals. Also, they enable clinicians to observe progress not only specific to grammatical category but also in the total scores of the children either during or at the end of the therapy.
Osmanlı Türkçesinde kâf harfi: Tasnif ve seslendirme meselesi
Osmanlı Türkçesi veya galat-ı meşhur ile Osmanlıca temelde Türkçedir; zaman içerisinde Arapça ve Farsçadan ciddi düzeyde etkilenmiştir. Alfabesi Arap harflerine dayanır. Farsçadan da harfler almıştır. Söz varlığı temelde Türkçe olup Arapça ve Farsçadan önemli düzeyde ke-lime almıştır. Arapça, din dili olması hasebiyle camilerde ve bilim dili olarak da medreselerde ilgi görmüştür. Farsça ise yazın dili olarak Türk illerinde yayılmış ve özellikle Selçuklu saray-larında etkisini artırmıştır. Her iki dilin ortak yazısı olan Arap yazısı da hemen bütün İslâm dünyasının yazısı durumuna gelmiş, nitekim Türkler de kendi dillerinde yazabilmek için Arap yazısını benimsemişlerdir. Kaynaklara göre Anadolu’da yazılan ilk Türk dili grameri Berga-malı Kadri’nin yazdığı Müyessiretü’l-ʿulûm adlı eserdir. Bu çalışmanın dışında Osmanlı Türk-çesi gramerinden ve kaidelerinden bahseden ilk kaynaklar 1840’lı yıllardan sonra yazılmaya başlanmıştır. Osmanlı Türkçesi grameri yazıcılığı 19. yüzyılın sonları 20. yüzyılın başlarında artarken günümüzde daha da ivme kazanmıştır. Nitekim bunda ecdadının mezar taşını okuya-mayan gençlik söylemi etkili olmuştur. Osmanlı Türkçesi eğitiminin Millî Eğitim Bakanlıkla-rınca lise müfredatlarına zorunlu veya seçmeli dersler olarak okutulmasından sonra ve he-men her ilde kurulan üniversitelere bağlı İlahiyat ve Edebiyat Fakülteleri ve hâliyle öğrenci sayılarındaki artış Osmanlı Türkçesi grameri yazıcılığını cazibeli hâle getirmiş ve bu alanda bir sektör oluşmuştur. Bu dersi okutan pek çok araştırmacı kendi okutacağı bir Osmanlı Türk-çesi grameri yazmaya başlamış, bu da piyasada Osmanlı Türkçesi yayınlarını artırmıştır. Tes-pitlerimize göre 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında yabancı dillerde Türkiye Türk-çesi gramerleri de yazılmıştır. Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Latince, Macarca, Rusça ve Yunanca yazılmış Türkiye Türkçesi gramer çalışmaları ile yabancı müellifler kendi milletlerine Türkçe öğretmeyi amaçlamışlardır. Bütün bu çalışmalar Osmanlı Türkçesinin öğ-retilmesine yönelik katkı sunmak üzere yazılmalarına rağmen, sorunlu bazı konularda çözüm üretmeye yönelik çabalar daha karmaşık hâle gelmiştir. Örneğin bu araştırmanın da konu-sunu teşkil eden kâf harfi ile ilgili durum gerek 1840’lı yıllardan sonra yazılan gramer kitap-larında, gerekse günümüz araştırmacılarının yazdığı eserlerde incelendiğinde iki husus dik-kati çekmektedir. Bunlardan biri alfabeyi oluşturan harf sayılarındaki değişiklik, diğeri ise bu sayıyı etkileyen kâf harfi ile ilgili tasnif ve adlandırmalardır. Osmanlı Türkçesinin üç dilden oluşması, Arap alfabesini kullanması, üç dilin söz varlığına sahip olması gibi durumlar, alfa-besindeki harf sayısının farklılaşmasına ve bazı harflerin telaffuzunda sorunlar yaşanmasına sebep olmuştur. Harf sayısının farklı oluş sebeplerinden birinin doğrudan kâf harfi olduğu; Arapça, Farsça ve Türkçe kelimelerde kullanılan kâf harfinin seslendirmesinde ve tasnifinde sıkıntılar olduğu saptanmıştır. Osmanlı Türkçesi grameri ile ilgili 19. yüzyıldan bugüne kadar yazılan eserler incelendiğinde gerek alfabeyi oluşturan sayılardaki değişikliklerle ilgili ge-rekse kâf harfinin tasnif ve seslendirme problemleri ve bunlara çözüm önerileri hususunda bir çalışma yapılmamıştır. Bu makalede hem alfabedeki harf sayılarına, hem de kâf harfinin tasnif ve seslendirme problemlerine dikkat çekilerek bu problemlerin çözümüne dair bazı tespitler sunulmuştur. Bu çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde; alfabenin harf sayısının farklılaşmasında çeşitli harflerin fonksiyonu ortaya konduğu gibi özellikle kâf’ın Os-manlı Türkçesi alfabesinde harf sayısına etkisi üzerinde durulmuş ve yapılan tahlillerle alfabe harf sayısı tespit edilmiştir. İkinci bölümde; kâf harfinin üçlü, dörtlü, beşli tasnifleri incelen-miş, kâf harfinin adlandırma ve seslendirmeleri tahlil edilmiştir. Son bölümde ise; kâf’ın tas-nifi ve seslendirilmesiyle ilgili problemler değerlendirilmiş, yeni bir tasnif denemesinde bu-lunulmuştur. Yalnız gerek bu tasnifin gerekse daha önce yapılan tasniflerin kâf’ın hangi sesle okunacağına yönelik bir katkı sunmadığı açıktır. Bu nedenle çalışmanın sonunda kâf’ın ses-lendirme probleminin aşılmasına yönelik bazı tespitler yapılmıştır.
Formation Control of Multiple Autonomous Mobile Robots Using Turkish Natural Language Processing
People use natural language to express their thoughts and wishes. As robots reside in various human environments, such as homes, offices, and hospitals, the need for human–robot communication is increasing. One of the best ways to achieve this communication is the use of natural languages. Natural language processing (NLP) is the most important approach enabling robots to understand natural languages and improve human–robot interaction. Also, due to this need, the amount of research on NLP has increased considerably in recent years. In this study, commands were given to a multiple-mobile-robot system using the Turkish natural language, and the robots were required to fulfill these orders. Turkish is classified as an agglutinative language. In agglutinative languages, words combine different morphemes, each carrying a specific meaning, to create complex words. Turkish exhibits this characteristic by adding various suffixes to a root or base form to convey grammatical relationships, tense, aspect, mood, and other semantic nuances. Since the Turkish language has an agglutinative structure, it is very difficult to decode its sentence structure in a way that robots can understand. Parsing of a given command, path planning, path tracking, and formation control were carried out. In the path-planning phase, the A* algorithm was used to find the optimal path, and a PID controller was used to follow the generated path with minimum error. A leader–follower approach was used to control multiple robots. A platoon formation was chosen as the multi-robot formation. The proposed method was validated on a known map containing obstacles, demonstrating the system’s ability to navigate the robots to the desired locations while maintaining the specified formation. This study used Turtlebot3 robots within the Gazebo simulation environment, providing a controlled and replicable setting for comprehensive experimentation. The results affirm the feasibility and effectiveness of employing NLP techniques for the formation control of multiple mobile robots, offering a robust and effective method for further research and development on human–robot interaction.
TARİHSEL TÜRK DİLİ METİNLERİNDE BİR GRAMERLEŞME ÖRNEĞİ: OKSUZ VE BAZI İKİLEME ŞEKİLLERİ ÜZERİNE
İlk yazılı metinlerinden itibaren çok çeşitli kültür çevrelerine ait metinlere sahip olan Türkçe, bu çevrelerde ürettiǧi metinlerinde oldukça zengin bir söz varlıǧına sahiptir. Türkçenin söz varlıǧı, kimi arkaik biçimlerle birlikte, modern yazı dillerine kadar ulaşabilmiş ve geniş bir coǧrafyaya yayılmış birçok dil verisini bünyesinde saklamaya devam etmiştir. Ne var ki, on iki asırdır devam eden yazılı dilin örnekleri, söz varlıǧı açısından bazı kelime formlarının izahı için problemleri de beraberinde getirmiştir. Tarihsel metinlerde, sahip olduǧu kavramsal alanların anlaşılması için karşılaştırmalı yöntem ile ele alınan formlar, kimi yaklaşımlarla anlaşılma imkanı bulurken, bazıları hâlâ belirsizliǧini korumaktadır. Bu açıdan, bazı formların farklı açılardan, diǧeryaklaşımlarla yeniden deǧerlendirilmesine gerek duyulmaktadır. Türklük Bilimi çalışmalarında bugüne kadar çok defa ele alınan oksuz formu, bütün açıklamalara raǧmen yine problemli vaziyetini korumaktadır. Genellikle yazıtlardaki örnekler üzerinden açıklanmaya çalışılan formun, özellikle Budist Uygur çevrelerinde yazılan metinlerdeki durumu, daha önceki yaklaşımları kavramsal açıdan şüpheli kılmaktadır. Bu makalede, tarihsel metinlerde tanıklanan oksuz formunun ilk örneklerinden ikileme şekillerine kadar bütün tanıkları kavramsal açıdan deǧerlendirilerek formun gramerleşme aşamaları ışıǧında kavramsal gelişimi incelenecek ve yeni bir anlamlandırma teklifi yapılacaktır.
Natural and Unnatural Constraints in Hungarian Vowel Harmony
Phonological constraints can, in principle, be classified according to whether they are natural (founded in principles of universal grammar (UG)) or unnatural (arbitrary, learned inductively from the language data). Recent work has used this distinction as the basis for arguments about the role of UG in learning. Some languages have phonological patterns that arguably reflect unnatural constraints. With experimental testing, one can assess whether such patterns are actually learned by native speakers. Becker, Ketrez, and Nevins (2007), testing speakers of Turkish, suggest that they do indeed go unlearned. They interpret this result with a strong UG position: humans are unable to learn data patterns not backed by UG principles. This article pursues the same research line, locating similarly unnatural data patterns in the vowel harmony system of Hungarian, such as the tendency (among certain stem types) for a final bilabial stop to favor front harmony. Our own test leads to the opposite conclusion of Becker and colleagues': Hungarians evidently do learn the unnatural patterns. To conclude we consider a bias account— that speakers are able to learn unnatural environments, but devalue them relative to natural ones. We outline a method for testing the strength of constraints as learned by speakers against the strength of the corresponding patterns in the lexicon, and show that it offers tentative support for the hypothesis that unnatural constraints are disfavored by language learners.